Ay Tutulması- Taşkın
Bir zamanlar bu kapıdan çıkıp gitmek, bilinmezliğe gitmekti. Bir zamanlar bu durakta inmek, başkalarının itmesiyle olacaktı. O zamanlarda düşündüğün şey ‘hata yapıp, yapmamaktı.’ Hatalarınla yüzleşmekten korktuğun gibi, yeni hatalar yapmaktan korkuyordun. Bu yüzden duruyordun. Olmamış her kötü anı kafanda canlandırıp, ‘ya olursa’ işkencesi ile kendini hırpaladığın, kendine o hissi yaşattığın bu süreç, sona eriyor. Yaşatıyordun. Ya öyle olursa? Ya istediğim gibi olmazsa? Ya mahvolursam, yalnız kalırsam? Herkes giderse? Hepsini yaşadın. Şimdi o kadar izinli olacaksın ki her şeye, şaşıracaksın. Bu senin en büyük gücün olacak.
Bu bir taşkın. Bırak, akıp, temizleyip götürsün her şeyi. Bu taşkında kaybolanlar olacak, taşmana izin vermeyenler ve kendini baskılaman gerektiğini söyleyenler olacak. ‘Hata’ diyecekler. Sonra savrulup gidecekler. Seni güçsüz görenler, güçsüz hissettirenler. Bu işkenceden kurtulduğun bir dönem başlıyor. Bu deprem, dün olmadı. Sarsıntılarla başladı, gittikçe şiddetlendi, sonuçta yıkmıyor diye düşündün. Bu taşkını yavaş yavaş yağan yağmurun keyfini sürerken fark etmedin.