Son Anda- Satürn-Uranüs
Bir yol ayrımına geldiğinde geçmişin, yeni bir yola gireceğin zaman geleceğin çekiştirir. Tam bir karar alacağın an, yaptığın hatalar, pişmanlıklar yapma der. Son anda, vazgeçersin. Şimdi ise belki de ilk defa, geçmişin ile geleceğinin tam ortasında, andasın. İlk defa özgür iraden ile düşünebiliyorsun bir süredir. Algılardan özgürleşmişsin. Evet, eskisi gibi keyif alamıyorsun bazı şeylerden belki, ancak bu bir sorun değil, değiştiğinin en büyük kanıtı. Hislerin azaldı belki, duyguya giremiyorsun, çünkü duygulardan da özgürleştin. Bir bildiği vardır diye sabrettiklerinin, bir şey bilmediğine ve seni oyaladıklarına şahit olacaksın. Oyalandığının ve seni gerçekten sevenlerin asla oyalamayacaklarını anlayacaksın. Her şey bitiyor derken, her şeyin yeniden başladığına şahit olacaksın. Son anda.
Son anda çekecek bir el seni uçurumlardan. Son anda ‘evet, bu devam edebileceğim bir amaç.’ diyeceksin. Gerçek bu ve bu tamamen benim gerçeğim diye çıkacaksın bu sefer yola. Dünya’ya geldiğin ilk an ve şimdi arasında büyük bir benzerlik var. Bu yüzdendir ne olduğunu algılayamaman. Bu yüzdendir o çevrende bir şeylerin dönmesi ve senin sadece izliyor olman. Bu bir sorun değil, bu bir ikinci şans.
Bu sefer öğretilmeyecek, bu sefer algılarınla oynanmayacak, bu sefer ‘onlar’ gibi olmak zorunda kalmayacaksın. Bu yüzdendir yalnızlığın.
Bu sefer kararlarında özgürsün, geçmişin çekiştirmeyecek seni, geleceğin korkutmayacak. Bu yüzdendir duyguya girememen. Çünkü her duygunda negatiflik vardı. Temizlendi.
Bu sefer daha net göreceksin her şeyi, karartamayacak yargılar, başkalarının senin hakkında düşündükleri. Bu yüzdendir bu gecenin aydınlığı. Paklığı.
Dünya’ya yalnız geldin bu gece. Bu dünyaya bir eser bırakacaksın ve seni artık kimse engelleyemeyecek. Bu yüzdendir alanında kimseyi hissedememen, bu yüzden neler oluyor diye düşüncelere dalmaların. Olan şey, yeniden doğuşun.
Satürn ve Uranüs 22 yıl sonra tekrar aynı açıda ve 22 yıldan sonra her şeyi değiştirme amacında. Seni kendinden, seni herkesten, seni engelleyenlerden, seni sever gibi yapanlardan, algılarınla oynayanlardan, kandıranlardan. Sonra kendini kandırmalarından, hayallerini bahanelere ve korkularına satmalarından özgürleştirmekte.
Bir yandan disiplin, bir yandan özgürleşme koşuşturması getirecek bu açılar. Zorlayıcı bir açı olmasına rağmen ve uzun süreli bir açı olmasına rağmen, bunu kolaylaştırabiliriz. Kendimize yüklenmeyerek, yargılamayarak, ancak atmamız gereken adımları da özgürce atarak. İçsel depremler, duygusal gitgeller mümkündür. Önemli olan ise orada kalmamaktır. Bunu başarabiliriz, bu duyguya, bu gitgellere, bu sıkışmışlık hissine yenilmeyebiliriz. Sadece güçlü bir şekilde durmak gerekiyor, psikolojik olarak, ruhsal olarak ayakta kalmak gerekiyor. Çok daha zorlayıcı açıları geride bıraktık, bunu da iyi tecrübeler ile geride bırakabiliriz. Korkmadan. Yüzleşerek. Özgür kararlar alabilerek ve vazgeçmeyerek. En çok ailesel, arkadaş çevresi ve kariyer olarak etkileyecek bu süreçte, doğru adımları atabilmek önemli. Doğru insanları hayatımızda tutabilmek önemli.
Hayallerini korkularına ve başkalarının düşüncelerine satanlar, hayallerini bırakanlar, yaşamayı bıraktığını fark ettiklerinde, onlara tekrar kavuşacaklar. Yaşamak için uzanan el, yine unuttuğun hayallerin ve korkuyorsan tekrar başlamak için yukarıdan seni umutla ve gururla izleyen, başaracağına inanan arkadaşların, ailen ve sevdiklerin var beraber yürüyeceğin. Önünde uzun bir yol var, her şeyin fiziksel olmadığını öğreneceğin.
Vazgeçmenin yamacında, umutsuzluğa kapılmanın kapısında sana uzanan bir el var.
Son anda. Kabul et 🙏